Avrupalı Türk Markalar Birliği (ATMB) Lideri Vehbi Keleş, Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın bu hafta İngiltere temasları kapsamında İngiltere Ticaret Bakanı Jonathan Reynolds ile görüşmesinde imzalanan Ticarette Teknik Maniler Faslı ve bu faslın Kimyasallar ile Motorlu Taşıtları Ekleri’nin ticarete tesirini ve STA’nın güncellenmesine yönelik son gelişmeleri kıymetlendirdi.
Türkiye ve İngiltere ortasında STA’nın teknik pürüzler faslına yönelik yeni protokollerin imzalanmasının Türk iş dünyası tarafından memnuniyetle karşılandığını lisana getiren Keleş, “Bu yılın birinci 4 ayında Türkiye’nin İngiltere’ye ihracatı yüzde 21 artışla 5,3 milyar dolara ulaştı. Bu datalar, Türk markalarının bu pazarda süratle büyüdüğünü ortaya koyuyor fakat hala önemli potansiyel mevcut” dedi.
Keleş, bu hafta imzalanan yeni fasılların bilhassa otomotiv ve kimya dallarını direkt etkilediğini tabir ederek, “Bu iki kesim şu anda yaklaşık 8 milyar dolarlık ticaret hacmini temsil ediyor. Teknik pürüzler, ticarette görünmeyen lakin yavaşlatıcı ögeler… Bu mutabakatlar mahzurların ortadan kaldırılmasını sağlarken, ticaretin daha süratli, maliyetlerin daha düşük, süreçlerin ise daha şeffaf olmasına katkı sunacak” diye konuştu.
“Standartlara ahenk şart”
Rekabetin artacağını ve Türk markalarının kalite, sürat ve maliyet avantajı sayesinde pazarda daha güçlü yer edinebileceğini söz eden Keleş, İngiltere’nin oturmuş bir pazar olduğunu, burada muvaffakiyet sağlayabilmek için eser kalitesinin yanı sıra lokal düzenlemelere ve standartlara ahengin da kural olduğunu vurguladı.
Keleş, teknik mahzurların kaldırılmasının sevindirici gelişme olduğunu fakat bu durumun şirketlerin hazırlıksız halde pazara girmesini kolaylaştırmayacağını belirterek, İngiltere pazarına girmek isteyen Türk şirketlere şu tavsiyelerde bulundu:
“Türk şirketlerinin öncelikle İngiltere’nin eser standartları, belgelendirme süreçleri ve gümrük prosedürleri konusunda bilgi sahibi olması gerekir. Bilhassa sanayi ve kimya eserlerinde regülasyonlara uygunluk ve eser güvenliği dokümanları sürecin merkezinde yer alıyor. İngiltere’nin ticari yapısı, süratli karar alma düzenekleri ve çeşitliliğe açık tüketici profili, Türk firmaları için hem markalaşma hem de direkt satış açısından büyük avantaj sunuyor. Eserlerin kalitesiyle birlikte gerçek irtibat stratejisi yürüten firmalar burada kısa müddette sadık müşteri portföyü oluşturabiliyor.”
Türkiye ve İngiltere ortasında STA’nın güncellenmesine yönelik müzakerelerin temmuzda Ankara’da başlayacağını da anımsatan Keleş, bu müzakerelerin uzun vadeli ve çok katmanlı bir süreç olacağını kelamlarına ekledi.
Bürokrasi azalacak
İki ülke ortasında STA’yı güçlendirmek üzere atılan adım kapsamında bu hafta Londra’da Ticarette Teknik Pürüzler Faslı ve bu faslın Kimyasallar ile Motorlu Taşıtlar Ekleri imzalandı.
Bu adımla 7,4 milyar dolarlık ve hali hazırda 22 milyar dolar düzeyinde olan toplam ticaretin üçte birini oluşturan bu stratejik kesimlerdeki teknik mahzurların ortadan kaldırılarak daha süratli, şeffaf ve inançlı formda ikili ticaretin yapılması hedefleniyor.
Böylece kapsanan eserlerin karşılıklı tanınması kolaylaştırılacak ve bürokrasi azalacak, kimya ve otomotiv kesimlerinde maliyetler düşerken ihracat kolaylaşacak.
